Home Services Awards Company Contact

YABGU

Buz-At Börü SAYOKAN - YESÜKEN

  • Slide 1
  • Slide 2
  • Slide 3
  • Slide 4
  • Slide 5

Video

Geçmişten, günümüze.

Savaş Sanatları

Kyokoshin Karate, Ashihara Karate ve Buz-At Börü Sayokan

Buz-At Börü Sayokan

Buz-At Börü Sayokan

Sayokan - Yesüken

Öyküsü

Nihat YİĞİT, 04 Haziran 1961 yılında Manisa'nın Salihli ilçesinde doğdu. Kökleri (Anne-babası ve akrabaları), Kütahya'nın Simav ilçesi, Hisarbey köyündendir. Nüfus kütüklerinde Alpşar boyundan, Şalgam aşiretinden oldukları ifadesi vardır. Aşiret olarak, Oğuz'un Bozoklar kolundan, Yıldızhan soyundan, Alpşar boyundandırlar. Şalgam aşiretinden önde gelenler, Osmanlı döneminde vergi memurluğu yapmışlardır.

Savaş Sanatları

1973 yılında Kore savaş sanatı TAE KWON DO ile başlamış, 1976'dan 1981 yılına kadar SHAOLIN KUNG-FU ile devam etmiştir. 1979 yılında Avrupa ülkelerine gitmiş, Almanya'da kısa bir süre antrenörlük yapmıştır. 1981 yılında İstanbul'a dönmüş usta FERHAT ÖZSERT'in öğrencisi olmuş ve onun himayesinde Japon savaş sanatı KYOKUSHIN KARATE'ye başlamıştır.Hocası FERHAT ÖZSERT'in 1986 yılında bir başka Japon savaş sanatı ASHIHARA KARATE'ye geçmesiyle, ASHIHARA KARATE' de devam etmiştir. 1990 yılında ASHIHARA KARATE' de ihtisas yapmak üzere Japonya' ya gitmiş, 1995 yılında Türkiye'ye dönmüştür. Japonya dönüşünde Ankara'ya yerkeşmiş, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Spor kulübünde göreve başlamıştır. 1999 yılında Danimarka'nın Viborg şehrinde düzenlenen "Kulüpler Arası Ashihara Karate Dünya Kupası" na takım hazırlayarak katılmışlardır. ABB Spor kulübü Türkiye olarak, 23 ülkenin katıldığı bu dünya kupasında ülke ve kulüp takımı olarak Dünya 3.sü olmuşlardır. Beş sporcudan oluşan takımdan, bir dünya şampiyonluğu, iki dünya üçüncülüğü elde etmişlerdir.

Yeni Bir Hedef

Japonya'da kaldığı süre içinde Uzak Doğu savaş sanatlarının toplumlar üzerindeki etkilerini, spor alanına taşınmasının amaçlarını, dünya ülkeleri üzerindeki etkileri ve uluslararası alanda milli anlamda kazanımlarını araştırmıştır. Bir milletin onurunun savaş sanatı ile nasıl yükseldiğini, ticari sektörlere dönüştürülerek bir devletin nasıl ekonomik kazanımlar elde ettiğini yaşayarak görmüştür. Mesleği savaş sanatları olan birinin aklına gelebilecek ilk soru: Orta Asya'ya hükmetmiş, bu günki Kore'nin Çin'in ve Japonya'nın medeniyet temellerinin atılmasına öncülük etmiş, batıda üç kıtaya hükmetmiş, kahramanlıkları tarihe kazınmış Türk Milleti'nin bu alanda milli bir savaş sanatı neden yok?

Buza-At Börü SAYOKAN ve Türk Kılıç Sanatı YESÜKEN

Bir taraftan Ashira Karate'ye devam ederken diğer taraftan Türk tarihi araştırmalarına başlamıştır. İslam öncesi klasik Türk tarihi verileriyle, Türklere ait bir savaş sanatı oluşturulamayacağı, bir sonuç elde edilemeyeceği kanaati oluştuğunda, bir raslantı sonucu eserleriyle buluştuğu araştırmacı akademisyen merhum Sayın Kazım MİRŞAN, umutların yeşermesine vesile olmuştur. Merhum Sayın Kazım MİRŞAN'ın Türk tarihi araştırmalarını içeren eserlerini inceleyince durumun farklı olduğunu görmüştür. Türklerde "Ordu Millet" olmanın kültürel etkilerini, savaşçı özelliklerini, milli karakterini oluşturan nedenlerin bir dayanağı olmalıdır. Küçük yaştan itibaren, iyi ata binen, ok kullanmada başka milletlerden belirgin ustalıkta olan bir milletin, kılıç, kargı ve benzeri silahları da ustaca kullanabilmeleri gerekir. Savaş silahlarını bu denli ustaca kullanan bir milletin, silahsız koşullarda çaresiz kalacağını düşünmek aklın ve mantığın kabul edemeceği bir olgu değildir.

Nitekim araştırmalar sonucu, uzakdoğunun savaş sanatlarının temelini oluşturan Shaolin Temple ve Kung-Fu'nun tarihi verileriyle, Sayın Kazım MİRŞAN'ın tarihi verilerini karşılaştırınca, Shaolin Temple ve Kung-Fu'nun kök dayanağının Türklere uzandığı gerçeği ortaya çıkmaktadır. Japon, Kore ve Tayland savaş sanatları da Shaolin Temple ve Kung-Fu' yu temel dayanak aldığına göre, tüm uzakdoğu savaş sanatlarının kök kültürü Türklere dayanmaktadır. Bu sonuç bir iddiadan ibaret edeğildir. Tarihi verileriyle bir gerçektir. Bu konuda Nihat YİĞİT'in bir kitabı yayınlanacaktır.

Elde edilen bu gelişmeler sonucunda, Nihat YİĞİT 18 Mart 1999 yılında "Buz-At Börü SAYOKAN'ı kurduğunu ilan ederek, uzakdoğu savaş sanatlarından ayrılma kararını duyurdu. Bir daha etkinliklere katılmadı, eğitimini vermedi. 2009 Ocak ayında da Türk Kılıç Sanatı-YESÜKEN'i kurdu. 2005 yılının 7 Aralık tarihinde SAYOKAN DÜNYA FEDERASYONU'nu kurarak, günümüze kadar faaliyetlerini sürdürmektedir. www.swf.org.tr adresinden ulaşabilirsiniz.

Hedef

Buz-At Börü SAYOKAN-YESÜKEN

Buz-At Börü Sayokan'ı ve Y4esüken'i tabana yaymak, Türk gençlerinin kişisel gelişimini, ilgi odağı olmasını, askeri ve güvenlik güçlerinin mesleki alanda yararlanabileceği bir eğitim dalı olmasını sağlamak. Yabancı ülkelerde temsilcilikler aracılığı ile dünyaya duyurmak.

ÇABAMIZ

Buz-At Börü Sayokan ve Türk Kılıç Sanatı-Yesüken'de, büyük kalabalıkların katıldığı uluslararası şampiyonalar, seminer ve kamplar düzenlemek. Onlarca ülke insanının Sayokan ve Yesüken etkinliklerinde ülkemizi ziyaret etmesini sağlamak.Dünya savaş sanatları alanında rekabette en üst seviyede bulunmak..

SONUÇ

Tüm bu amaçlara bir kişinin çabası ile ulaşmak olası değildir. Öncelikle doğru ekip, doğru plan ve programlar ve de toplumun ilgisi, vereceği önemin yüksekliği ile olasıdır. Henüz arzu edilen seviyeye gelebilmiş değiliz. Ancak çabalıyoruz.